Geçen Salı günü muhabbetli sunumlu bir toplantı düzenledik. Çok güzel geçti. Bu duygu sık sık oluyor. Artık bu “Aaa ne güzel oldu..” duygusuna alışmaya başladım.
Bu topluluk meselesi ilginç bir deneyim oldu benim için. Bu ilginçliğini de sürdürmeye devam etti en başından beri. Bir kere başta aklıma gelen bir fikirle başlatıp şimdi birçok insanın emeğini, fikrini ve zamanını verdiği birşeye dönüşmesi hissiyatı çok acayip. Benim kafamdaki aşamalar şu şekilde…
Tetikleyen şey daha evvelden yazdığım Yalova Üniversitesi’ndeki sohbette kızmam oldu. ‘Ya bu böyle değil, bu hıyarlara meydanı boş bırakıyoruz’ düşüncesi takıldı kaldı. En basitinden aklıma gelen fikir bir blog yapıp kadın yazılımcıların görünürlüğünü arttırmak oldu. Blogu yapmak basit. Yaptım oldu.
Sonra tecrübeli kadın yazılımcıları bulma ve ikna etme aşaması geldi. Kadınları bulmak da kolay oldu. İstanbul Hackerspace ve konferanslar dolayısıyla tanıştığım insanlardan yardım istedim. Linkedin’den bulduğum birkaç kişi oldu. Sonra epostaları yazdım. Yazdığım epostaların çoğuna yanıt gelmedi veya ilgilenemeyeceklerini söylediler. Öyle böyle bir 10 kişi buldum.
Ondan sonrasında aslında artık beraber inşa etmeye başladık. Önce DevFest Women’daki konuşmalar, sonra stand, arkasından da üniversitelere gittiğimiz konuşmalar. Artık tanınmaya başladık.
Benim için önemli bir diğer aşama Google Anita Borg etkinliğindeki konuşmam oldu. Konuşma vermekte zorlanıyorum. Kendimi kastım yaptım. Sunumdan sonra iki kişi beni buldu ve topluluğa katılmak istediğini söyledi. Şimdi onlar da iş yapan çekirdek kadrodalar. O sunumda aslında Kadın Yazılımcı’nın yaptıklarını ve anlatım tarzımla kendimi ortaya koydum ve bunun sonucunda iki kişiyi kazandım.
Bir başka aşama Django Girls Istanbul organizasyonlarını yapmamız oldu. Etkinlik organizasyon tecrübemiz yoktu ve ben aslında ‘Etkinlik işi WTM’de kalsın. Biz yazalım, konuşalım’ diye düşünüyordum. Ama ekipteki eğilim ‘biz de etkinlik yapalım’ şeklinde idi. Etkinlikler çok güzel oldu. Aslında kadın yazılımcı adaylarına en çok bu şekilde etki ettik muhtemelen şimdiye kadar. Biz de çok zevk aldık.
İlk atölyeden sonra tanışma toplantılarımızı yaptık. Django Girls’e gelen başvurularda sık sık Kadın Yazılımcı topluluğu ile tanışmak istedikleri yazıyordu. Tanışma toplantılarına çok insan geliyor. Çok da basit bir organizasyon. Genel olarak muhabbet ediyoruz, ama mesleğe yeni girmiş veya öğrenci arkadaşlarımızla konuşma tanışma fırsatı veriyor. O yüzden güzel oluyor.
Bu hafta düzenlediğimiz toplantımıza bir de sosyal bilimci davet ettik. Bilişim sektöründeki iş bölümünü incelemiş son çalışmasında. Bu toplantımızda aslında en baştan beri konuşmamız gerektiğini düşündüğümüz meseleleri konuşmaya başladık. Yeni insanlarla tanıştık. Sosyal bilimci arkadaşımız arkadaşlarını da davet etmişti. O yüzden konuşmalar da güzel hızlı ilerledi. 30 kişi civarında katılım oldu. Kaydolanların yarısı katılmış oldu. Normalde bu oran 1/3’tür. Üstelik hava yağmurlu idi. Bu etkinliği duyurmak için çok zorlamadım kendimi. Django Girls atölyesinin sonuncusu için de çok uğraşmadık. Kendi sosyal medya hesaplarımızdan duyurduk ve yeterli oldu.
Artık topluluk oturdu ve ilerlemesi gerektiği yönde ağır ama sağlam adımlarla gelişiyor diye hissediyorum. Az eforla daha çok sonuç alabiliyoruz. Tanıtım için eskisi kadar uğraşmamıza gerek kalmıyor. Topluluk için güzel işler yapacak insanları ikna etmek için daha az uğraşıyoruz. Artık kendimizi eskisi kadar anlatmamıza gerek kalmıyor. Birşeyleri üst üste koyabilmişiz.